Bizi Arayın: +90 216 414 57 54
Yağmurdent
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
    • Hakkımızda
    • Medikal Kadro
  • Hizmetler
    • Cerrahi ve İmplantoloji
      • İmplant
      • Gömük Dişler ve Yirmi Yaş Dişleri
      • Dişeti Cerrahisi
      • Kemik ve Yumuşak Doku Takviyesi (Ogmentasyon)
    • Estetik Diş Hekimliği
      • Gülüş Tasarımı
      • Lamina Veneer
      • Tam Seramik Kuronlar
      • Porselen Dolgular
      • Diş Beyazlatma
      • Dişeti Estetiği
      • Ortodonti
    • Diş Tedavileri
      • Dolgu
      • Kanal Tedavisi
      • Sabit ve Hareketli Protezler
      • Dişeti Hastalıkları
      • Ortodonti
      • Çene Eklem (TME) Hastalıkları
    • Çocuk ve Hamilelerde Diş
      • Diş Hekimi ile İlk Tanışma
      • Süt Dişleri
      • Diş Çürüğünden Korunma
      • Ağız Bakımı ve Fırça Seçimi
      • Diş Teli (Ortodonti)
      • Acil Durumlar
      • Hamilelikte Diş Hekimi Kontrolü
  • Blog
İletişim

Ortodonti

Ortodonti

Ortodonti; çapraşık dişlerin düzeltilmesi, diş, çene ve yüzdeki uyumsuzlukların giderilmesi ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Ortodontistler; çene kemiğinizin ve dişlerinizin doğru yerde ve doğru konumda yerleşmesini, daha estetik, hijyenik ve fonksiyonel olmasını sağlarlar.

 

Çapraşık dişlerle ağız hijyeni sağlamak daha güçtür ve bu yüzden dişeti rahatsızlıkları ve çürükler daha kolay oluşur.

Çapraşıklıkta ve eklem ilişkisi bozuk olduğunda çiğneme tam yapılamaz sindirim sisteminde bir takım problemler başlar. Alt ve üst dişlerin birbiriyle tam uyumlu olmadığı durumlarda, çene eklemine veya tek bir dişe fazla yük gelerek ağrılı ve tedavisi zor eklem problemlerine yol açabilir.

Estetik olarak özellikle bazı vakalarda inanılmaz değişiklikler yaratılabilir:

10-12 yaşından önce ortodontik muayene olunması tavsiye edilir. O yaşlarda yeterince kalıcı diş çıktığından, olası sorunları görmek mümkündür. Ama bütün kalıcı dişler çıkana kadar beklenmemelidir. Ortodontik tedaviye erken yaşta başlamanın birçok avantajı vardır. Örneğin; çocuklar büyürken görülebilecek çene darlıklarında, basit apereylerle damağın genişliği ayarlanabilir ve  böylece dişlerin daha düzgün çıkması sağlanır. Böyle tedavilerin erken yaşta yapılması ile hastanın ortodontik tedavi başarısı artar, süreç kısalır. Bu erken müdahale ile bireyin iskeletsel anomalilerinin önüne geçilir ve ileri yaşlarda ağır cerrahi operasyonların (ortognatik cerrahi) olması ihtimali engellenir.

 

Ortodontik tedavi için yaş sınırlaması yoktur(!). Dişleri çevreleyen kemikleri sağlıklı olan herkese ortodontik tedavi uygulanabilir.

ORTODONTİK PROBLEMLERİN NEDENLERİ:

 

1.Beslenme Bozuklukları: Yeterli beslenemeyen kişilerde, çene ve yüz yapısında hacimsel küçülme meydana gelecek ve normal hacimdeki dişler küçük çenelerde gerekli yeri bulamayacakları için çapraşıklıklar, rotasyonlar (dönme), hatta gömüklük olguları görülecektir.

 

2.Ağızdan Nefes Alma: Kronik iltihaplar ve benzeri nedenler, uzun süre devam ederse bademcikler aşırı derecede büyüyebilir. Bu durumda solunum yolları daralır ve nefes alma güçlüğü meydana gelir. Bu güçlüğü yenebilmek ve o bölgedeki hava geçiş yolunu genişletebilmek amacıyla çocuk alt çenesini ve buna bağlı olarak dilini öne alma zorunluluğu duyar. Bu durum, uzun süre devam edecek olursa alt çenenin öne doğru konumu yerleşir. Dil ön dişler arasına girer ve dişlerin sürmelerine engel olursa Açık Kapanış meydana gelir.

3.Parmak Emme: Yeni doğmuş bir bebekte oldukça gelişmiş bir emme mekanizması vardır. Emme içgüdüsü tatmin edilmemiş bir bebek, bu ihtiyacını gidermek için parmak emme gibi  alışkanlıklar edinir. Bu da derin damak ve ön dişlerde aralığa sebep olur.

 

4.Yalancı Emzik:Yalancı emzikler sürekli olarak kullanıldıkları zaman, etki alanları içindeki dokulara uzun süreli anormal etki yapacağı için o bölgelerde düzensizlik ve çeşitli kapanış bozukluklarına neden olmaktadır(Derin damakve açık kapanış gibi).

 

5. Yatış Şekli: Yatış şekli, çoğunlukla alt çenenin yatma sırasındaki konumunu belirler. Sürekli üzerine yatılan bölgede atrofi (büyüme) veya deformasyon (şekil bozukluğu) görülebilir

 

6.Diş sıkma, tırnak yeme, kalem ısırma, dudak ısırma gibi kötü alışkanlıklar.

 

7.Süt dişlerinin erken kaybı.

 

8.Sürekli dişlerin kaybına bağlı olarak meydana gelen düzensizlikler.

 

9. 20 yaş dişlerinin öndeki dişleri sıkıştırmasına bağlı düzensizlikler.

 

10. Genetik olarak yatkınlık.

 

11. Hormonal düzensizlikler, sistemik hastalıklar.

Ortodontik tedavi 2 aşamada gerçekleşir.

1.Aktif aşama –Bu aşama müteharrik-hareketli aparey veya sabit braket kullanarak dişlerin yerine oturması ve kapanışın düzeltilmesini içerir.

2.Koruma aşaması –Bu aşama uzun süre için dişi yeni yerinde tutmak için sabitleyici (retainer) kullanımını içerir

TEDAVİ ÇEŞİTLERİ:

1-SABİT ORTODONTİK BRAKETLER:

Diş üzerine yapıştırılan braketler ile yapılan tedavi şeklidir. Braketler metal ya da porselenden olabilir. Diş rengindeki porselen braketler estetik olarak hiçbir rahatsızlık vermezler.

2-HAREKETLİ ORTODONTİK APAREYLER:

Hastanın kendisinin takıp çıkarabildiği apareylerdir. Daha basit vakalarda uygulanırlar. Aynı zamanda engelleyici tedavi seçeneğidir.

3- ÇENE ORTOPEDİSİ:

Alt ve üst çenenin birbirine göre bozulan ilişkilerini küçük yaşlarda yüze takılan özel apereylerle düzeltmeyi amaç edinen bir ortodonti alanıdır. Çoğu zaman ortopedik tedavi (çenelerin uyumu sağlanır) ve ortodontik tedavi (dişlerin kapanış uyumu sağlanır) birlikte yürütülür. Günümüzde artık kullanımı diğer yöntemlerin yeterliliğinden dolayı kullanımı azalmıştır. Ancak çok ekstrem vakalarda halen tek çözüm olabilir.

4-ORTOGNATİK CERRAHİ:

Ortodontik veya ortopedik tedavi ile düzeltilemeyecek durumlarda ortognatik cerrahiye başvurulur. Çene ve yüzde oluşan bozukluklar doğuştan ya da kaza ve hastalıklara bağlı olarak sonradan ortaya çıkabilmektedir. Çenelerin birbirine ve yüze göre uyumsuzluğu hastalarda hem estetik hem de fonksiyonel rahatsızlıklara yol açmaktadır. Gelişen üstün teknoloji ve plastik cerrahi teknikleri ile bu bozuklukların düzeltilmesi sağlanabilmektedir. Bu konuda ağız diş ve çene cerrahisi, kulak burun boğaz ve plastik cerrahi ile birlikte çalışmaktadır.

5-ŞEFFAF PLAKLAR İLE ORTODONTİ: 

Bazı  vakalarda braket kullanmadan, şeffaf plakların kullanımıyla çapraşıklıklar artık düzeltilebilmektedir. Bu hem sosyal yaşam hem de hastanın diş bakımını yapması konusunda daha olumlu bir yöntemdir. İleri yaşlarda işi ve sosyal yaşamı gereği hastaların braket ve diş telleri kullanımıyla ilgili sıkıntıları olabilmektedir. Bu seçenek ortodonti için yeni bir çığır açmıştır.

Ortodontik tedavi öncesi ve tedavi sırasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar:
-Ortodontik tedaviye başlamadan önce çürük dişlerin mutlaka tedavi edilmesi ve dişetinin tam sağlıklı duruma getirilmesi gerekir.
-Tedaviye başlanınca ortodonti uzmanı, koyduğu tanıya göre çocuğa bir aparey uygular. Hekim tedaviye başladıktan sonra hastasını ortalama ayda bir görür.
-Hekimin kontroller sırasındaki tavsiyelerine dikkatle uyulmalıdır.
-Randevular aksatılmamalıdır
-Apareylerde kırılma, kopma veya ağza yapışan düzeneklerde çıkma varsa tedavi kesintiye uğrar. Böyle durumlarda hemen hekime başvurulmalıdır.
-Pekiştirme tedavisinde bıkkınlık gösterilmemeli; uygulanan aygıt ağıza düzenli takılmalıdır.
-Braketler yiyecek ve bakteri plağının kolayca toplanmasına sebep olurlar. Bu yüzden ağız bakımı büyük önem taşır.

Dişeti Estetiği

Diş Estetiği

En güzel dişler bile sağlıklı ve düzgün şekilli dişetleriyle çerçevelenmemiş ise çekici gözükmezler.

 

Diş etlerinizde yapılan tedaviler ve küçük operasyonlar ile estetik olmayan diş etleri düzeltilebilir. Bu da flep operasyonu, gingivektomi ya da gingivoplasti yöntemleri ile gerçekleştirilir.

Sağlıksız diş etleri,

Diş etleriyle gülümseme ( Gummy Smile:Gülümsediklerinde diş etleri fazla gözüken vakalar )

Dişeti çekilmesi,

Düzensiz dişeti kenarları,

Dişeti pigmentasyonu.

Diş Beyazlatma

Diş Beyazlatma

Dişlerdeki renkleşmeler farklı nedenlere bağlı olarak meydana gelebilir. . En yaygın olanları; yaşlılık, dişleri boyayan maddelerin (kahve, çay, kola, sigara vb.) tüketimi, travmalar, eski protezler, kaplamalar, dolgulardır. Dişlerin oluşumu boyunca kullanılan antibiyotik (tetracycline) veya aşırı florit tüketimi de dişlerde renklenmelere yol açabilir. Bazen dişler sürmeden önce renkleşebilirler. Boyar maddeler diş yapısını etkilemiştir ve bu renkleşmeler, iç renkleşmelerdir. Dişlerin gelişimi sırasında alınan tetrasiklin, fluorür gibi bazı ilaçlardan, diş gelişimi döneminde geçirilen ateşli çocuk hastalıkları, eritroblastosis fetalis, porfiria gibi yoğun pigment oluşumuna yol açan hastalıklardan ya da genetik hastalıklardan kaynaklanabilir.

Diş Beyazlatma dişlerin yapısında (mine ve dentin tabakasında) oluşan renklenmeleri giderme işlemidir. Şu anda bilinen iki değişik diş beyazlatma yöntemi vardır:

Evde Diş Beyazlatma (Home bleaching):

Hastanın kendisi tarafından evde uygulanan diş beyazlatma işlemidir. Basit düzeydeki renklenmelerde tercih edilir. Bu işlemin yapılabilmesi için hastadan bir ölçü alınarak ağız modeli çıkarılır şeffaf ve elastik bir plak hazırlanır. Bu kılıfın içerisine diş hekimi tarafından verilen diş beyazlatıcı jel konularak hastanın kendisi tarafından ağzına takılır. Günaşırı doktor kontrolü yapılması gerekir. Evde diş beyazlatma yöntemi genellikle gece veya hafta sonları uygulanır.

 

Klinikte Diş Beyazlatma (Office bleaching):

Diş hekimi tarafından muayenehanede uygulanan diş beyazlatma yöntemidir. Bir dişe veya tüm ağza uygulanabilir. Beyazlatılması daha zor olan dişlere genellikle muayenehanede müdahale etmek gerekir. Isı, ozon, ışık(halojen ve lazer) gibi çeşitli tekniklerle bir veya birkaç seansta uygulanır.

Her iki diş beyazlatma yöntemi de etkin olmasına rağmen tercih, dişlerdeki renklenmenin derecesine, diş beyazlatma tedavisinin ne kadar çabuk sonlandırılmak istendiğine ve hekimin görüşüne bağlıdır.

 

Yapılan araştırmalara göre, dişlerin beyazlatılması diş hekiminizin gözetimi altında (Office bleaching)  yapılırsa, son derece etkin ve güvenlidir. Etkin olması için mümkün olduğunca geniş zamana yaymak doğru olandır. Bazı durumlarda hem Office hem de home bleaching dediğimiz her iki yöntem kombine olarak uygulanabilir. Office bleaching yöntemlerinden biri olan ozon uygulaması aynı zamanda dezenfeksiyon ve de hassasiyet giderici özelliğe sahiptir.

Beyazlatma sonrası dişler her zaman için eskisinden daha beyaz olacaktır. Ancak, hastaların alışkanlık ve ağız bakımına bağlı olarak yılda bir iki kez pekiştirme tedavisi gerekebilir.

Porselen Dolgular

Porselen Dolgular

Porselen dolgular laboratuvarda hazırlanan(endirekt yöntem) üstün estetik ve dayanıklılığa sahip dolgulardır. Kompozit dolgulara göre, uygulandıkları diş ve komşu dişler ile çok daha iyi uyumludur. Dişin kırık, çürük veya eski dolgulu kısmı uzaklaştırıldıktan sonra kalan sağlam bölümün ölçüsü alınarak laboratuvara yollanır. Laboratuvar ortamında, hassas bir teknoloji ile hazırlanan model, özel IPS makinesine alınarak mükemmel estetik ve fonksiyona sahip dolgular elde edilir.

IPS porselen (Leucide reinforced pressable porcelain) dolgular, dünyada mevcut ağız içi restorasyon materyalleri arasında, diş dokusuna en uygun malzemedir. Porselen-seramik kaplamanın en iyi alternatifidir. Zira Inley-Onley dolgu yönteminde ağızdaki sağlıklı diş dokusuna dokunulmaz.

 

Minimum madde kaybı ile maksimum tutuculuk sağlanır. Sıkıştırılmış özel bir porselenden olduklarından ve ağızda sertleştirilmediklerinden kenar sızıntısı minimumdur. Ayrıca bu porselenler dişin sertliğine en yakın ve dişeti ile en uyumlu malzemelerdir. Sertliği dişin mine dokusuna çok yakın olduğu için diğer porselenler gibi dişleri aşındırmaz.

 

Büyük madde kayıplarında, kompozit dolgu veya kuron(kaplama) yerine tercih edilebilir. Aşırı madde kaybı olmuş, özellikle kanal tedavisi görmüş dişlerde adhesive yapıştırma sistemlerinden yararlanılarak dişin kaybedilen kısımları porselen onleylerle yerine konulabilir

Avantajları:
1-Bildiğimiz kuron kaplamalar gibi dişte kesim yapılmaz ve dişte madde kaybını önler. Sadece çürük temizlenir. Dişte kalan doku ile laboratuvarda tamamlanan eksik parça (inley-onley) anahtar-kilit gibi sıkı ilişki içerisinde olurlar.

2-Zamanla renk değiştirmezler; çünkü porselenden yapıldıkları için renk veren maddeler, üzerine yapışmazlar.

3-Sağlam yapıları nedeniyle dişe gelen dikey kuvvetlere karşı dişi korurlar.

4-Amalgam dolgular gibi dişte estetik kaybına neden olmazlar. Doğal görünümdedirler. Aynen dişinizin renginde yapılabilirler.

5-Yapılmaları için sadece 2 seans gereklidir.

6-Yüzeyleri cilalı olduğu için gıda artıkları yapışmazlar. Bundan dolayı daha hijyeniktirler.

KOMPOZİT İNLEY-ONLEY DOLGULAR

 

Sertleştirilmiş ve fırınlanmış, fiber esaslı kompozit materyalinden ağız dışında hazırlanarak dişe uygulanan dolgulardır. Dişin kırık veya çürük kısmı uzaklaştırıldıktan sonra oluşan boşluğun ölçüsü alınır ve bu model yardımı ile dolgu hazırlanır. Hazırlanan dolgu özel yapıştırıcılar (adeziv) ile dişe uygulanır.

 

Kompozit inley-onleyler, normal kompozit dolgu(direkt yöntem-muayenehanede hemen) uygulanamayacak kadar büyük olan kavitelerde kullanılabilirler. Ağız dışında özel kompozit fırınlarında sertleştiklerinden dolayı büzülme problemleri yoktur; fakat yine de porselen dolgular kadar dayanıklı değildirler. Özellikle seramik inley-onleylere göre ekonomik oldukları için tercih edilebilirler.

Tam Seramik Kuronlar

Tam Seramik Kuronlar

Metal desteksiz porselen kuronların (FULL PORSELENLER) ışık geçirme özelliklerinden dolayı, derinlik ve canlılıkları daha fazladır böylece doğal dişe en yakın sonuçlar elde edilir.

 

Genel olarak avantajları:

– Full porselenler doğal diş yapısına çok benzer bir estetik oluştururken, çok iyi yapılmış bile olsa metal porselenlerde bir donukluk ve yapaylık vardır. Bu nedenle özellikle ön dişlerde full porselenler tercih edilebilir.

– Metal destekli porselenler bazı ışıklarda (disko, fotoğraf makinası flaşı vb.) ağızda yokmuş gibi koyu renk bir boşluk görüntüsü verirler. Full porselenler ise aynı doğal diş gibi her türlü ışığı geçirirler (Translucense özelliği).

 

– Metal destekli porselenler mekanik olarak dişe yapıştırılırlar. Full porselenler ise mekanik ve kimyasal olarak dişe tutturulur.

 

– Alt yapısında metal olmadığı için kuron – diş eti hizasında koyu renk bir çizgi olmaz. Daha estetik bir görüntü sağlanır.

 

– Diş eti çekildiğinde, full porselenler estetik görünümlerini korurlarken, metal porselenler diş ile birleştikleri bölgede kötü bir görüntü oluştururlar.

 

– Alt yapıda kullanılan bazı metallere karşı (nikel alerjisigibi) oluşabilecek alerji riski full porselenlerde yoktur.

 

– Doğal dişi en yakın şekilde yani en natürel halde form ve renklendirme yapılabilirler

Zirkonyum / Metal Desteksiz Kuron ve Köprüler

 

Zirkonyum materyali aslında rengi beyaz olan bir metaldir. Üzerine gelen basınçlara karşı dayanıklılığı çok yüksektir. Fakat aynı zamanda ışık geçirgenliği olan (e-max lere göre daha az) ve doku dostu olan güzel bir materyaldir. Zirkonyum esaslı porselenler ön dişlerde yeterince iyi estetik ve doğal görünümü sağlarken, asıl arka dişlerde  dirençli olmaları nedeniyle günümüzde daha çok tercih edilmektedir.

 

. Metal alerjisi olanlar için sorunsuz bir altyapı

. Metal seramikler kadar yeterli dayanıklılığa sahiptirler (ağızdaki olabilecek basınçların neredeyse iki katı kadar)

. Işık geçirgenlikleri ile de yeterince tatminkardırlar

 

Bu sistemde alt yapı olarak metal yerine beyaz bir renk olan zirkonyum alaşım kullanılarak estetik avantaja dönüştürülürken, mekanik direnci, biyolojik uyumluluğu ve yüksek kırılma direnci ile diğer dental materyaller arasından sıyrılmaktadır.

E- Max / IPS Empress Porselen Kuronlar

 

E-max, özel olarak lösitle güçlendirilmiş bir seramik olup, ışık geçirgenliği oldukça yüksek ve doğal dişe en yakın malzemedir. En estetik sonuçlar için genellikle e-max porselenler tercih edilir.

 

Yüksek estetik avantajının yanı sıra 3 üyeyi geçen köprülerde veya çok yüksek basınç ile karşılaşılması olası yerlerde tercih etmemek gerekir.

Lamina Veneer

Lamina Veneer

Laminate Veneer (porselen lamina) dişlerin sadece ön yüzeyinden minimum madde kaldırmak suretiyle (minimal invaziv abrazyon) dişe yapıştırılan porselen yapraklardır. Çok ince  (0,3,- 0,5 mm ) kalınlıktaki bu yapraklar istenen renk boy ve formlarda özel hazırlanmakta ve dişin ön yüzeyine yapıştırılmaktadır.

 

Bu yöntemde klasik porselen kuronlardan farklı olarak dişten çok çok az mine dokusu kaldırılır. Bu sebeple yapılabilecek en konservatif ( koruyucu) tedavi şeklidir.

Laminate Veneer  çok ince olması metal içermemesi ve ışık geçirgenlik özellikleriyle gerçek dişlerden ayırt edilemeyecek kalitede memnun edici sonuçlar vermektedir. Bu yöntemde özellikle E-max/empress gibi ışık geçirgenliği çok yüksek olan ve en natürel sonuçların elde edilebildiği malzemelerin seçimi daha uygundur.

. Doğal dişe en yakın translusensi

. Özellikle ön dişler için çok yüksek natürel estetik başarı

. Yeterli oranda dayanıklılık

. Dişetleri ile yüksek uyumluluk ve hijyen

. Yüksek renk uyumu ve uzun zaman renk stabilitesi yani renk değiştirmemesi

Kompozit Lamina Veneer:

Dişlerin ön yüzeyinden çok az madde kaldırılır. Bazı vakalarda madde kaldırmaya bile gerek duyulmaz. Daha sonra kompozit dolgudan dişler doğal tabakalarına benzer şekilde (mine-dentin-şeffaf) işlenir. Kompozit lamina veneerin avantajı seramik lamina veneerlere göre çok daha ekonomik olması ve bir seansta işlemin bitmesidir.

 

Yeni kompozit materyaller ile oldukça doğal ve başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Tek dezavantajı uzun vadede çay, kahve, sigara gibi dış etkenlerle renk değiştirebilirler, renk stabilizasyonlarında porselenler kadar başarı beklenmemelidir.

 

.Ön grup dişlerinde ufak kırık, çentik ya da form bozukluğu olan kişilerde

.Dişlerinin renginde bozukluk olan ya da renginden memnun olmayan kişilerde

.Dişlerinde tetrasiklin ya da aşırı flor alınması sonucu oluşan lekelenmelerde

.Travma ya da kanal tedavisi sonucu renk değişikliği olan dişlerde

.Ön grup dişleri aralıklı olan kişilerde

.Ön grup dişlerinde şekil bozukluğu olan ve ortodontik tedaviyi kabul etmeyen kişilerde

Gülüş Tasarımı

Gülüş Tasarımı

İnsanların gülümsediği anda ilk dikkat çeken organlar yüz bölgesi ve bu bölümü süsleyen dişlerimizdir. Bu anlamda sosyal toplumda yeni tanışmalarda ve toplantılarda ve özellikle kendine saygısı, güveni olan kişilerde ağız diş sağlığı bakımı Diş Estetiği çok öne çıkan çarpıcı bir unsurdur. Natürel yaklaşımlar ile çarpıcı bir estetiği yakalayabilmek için pek çok yöntem ve materyal mevcuttur.

Estetik Diş Hekimliğinde kullanılan restoratif materyaller ve uygulama yöntemleri.

1) Diş beyazlatma (Bleaching)

2) Lamine kaplamalar (porselen ve kompozit lamineler)

3) Porselen-Seramik kuron ve köprüler, inley ve onleyler

– Metal seramik

– E-max / Empress

– Zirkonyum

– Cercon (Zirkonyum Oksit)

– Galvano

– Procera (Alimina Oksit)

4) Estetik amaçlı diş hekimliği uygulamaları (Kompozit dolgu ve düzenlemeler, dişeti estetiği, ortodontik tedavilerle sağlanan estetik)

5) Eksik Dişlerin Tamamlanması

–  İmplantlar

– Sabit köprüler

– Hareketli protezler : Total protezler (tam protezler), İskelet ve klasik parsiyel protezler (yarım damak), ankerli/ataşmanlı protezler (çıtçıtlı, sürgülü), teleskop protezler

Kuron ve köprülerin estetik diş hekimliğinde uygulanma nedenleri.

1.Dişlerimizde doğuştan yada çocuk yaşlarda aşırı antibiyotik kullanımından kaynaklanan renkleşmelerde, eğer beyazlatma ile çözüm bulunamıyorsa;

 

2.İstenmeyen kazalarda kırılan ön bölge dişlerin restorasyonlarında

 

3.Çok fazla madde kaybı olan ön diş çürüklerin (Dolgu yapılmayacak kadar madde kaybı olan durumlarda)

4.Çürüklerle birlikte diş etleri çekilmelerinin oluşturduğu uzun ve kötü görünüme sahip dişleri olan kişilerde

 

5.Doğuştan eksik yada fazla dişlerin bozduğu gülme hattı estetiğinin tekrar geri kazanılmasında ortodontik uygulamalar yeterli kalmıyorsa;

 

6.Diş, dişeti, dudak ilişkilerindeki oransal sapmalarda diş-dudak ilişkisinin diş eti görülmeksizin ideal bir gülümseme ilişkisinin tekrar kazanılmasında;

 

7.Ön bölgede farklı sebeplerden kaybedilen bir ve birden çok dişlerin dudak ve yüz estetiğine uyularak yeniden şekillendirilmesinde

 

Bazı durumlarda kuron ve köprülere gerek kalmaksızın estetik sağlanabilmektedir.

1.Renkleşmiş dişler temizleme yada diş beyazlatma yöntemleri ile ideal renklerine kavuşabiliyorsa

2.Ön bölgedeki çapraşıklıklar da (Aşırı çürük ve Diş eti hastalıkları yoksa) mutlaka Ortodontik tedavi ile düzeltilmeli; mümkünse mine ve diğer dokulara zarar verilmeden protetik restorasyonlardan kaçınılmalıdır. Ayrıca Ortodontik tedaviler için yaş sınırı yoktur ve bu tedaviler orta ve ileri yaş grubunda diş rengi braket ve teller ile yapılabilmektedir.

3.Ön bölgedeki dişler arası açıklıklar için en ideal çözüm Ortodontik tedaviler ile bu boşluğun kapatılması olup asla hasta ısrar etmedikçe dişlerin mine ve dental dokularına zarar verilerek kaplama – porselenler ve laminalar’dan  uzak durulmalıdır!

4.Gerektiğinde kompozit düzenlemeler ve basit konturlamalar ile atravmatik estetik sonuçlar elde edilebilir.

 

ESTETİK AMAÇLI DİŞ ETİ UYGULAMALARI

 

En güzel dişler bile sağlıklı ve düzgün şekilli dişetleriyle çerçevelenmemiş ise çekici gözükmezler. Diş etlerinizde yapılan tedaviler ve küçük operasyonlar ile estetik olmayan diş etleri düzeltilebilir.

Sağlıksız diş etleri,

Diş etleriyle gülümseme (Gummy Smile: Gülümsediklerinde diş etleri fazla gözüken vakalar)

Dişeti çekilmesi,

Düzensiz dişeti kenarları,

Dişeti pigmentasyonu.

Çene Eklem (TME) Hastalıkları

Çene Eklemi (TME) Hastalıkları

Çenemizdeki eklem kası; lif, disk ve kemiklerden oluşan karmaşık yapının gerektiği şekilde çalışmaması sebebiyle olan herhangi bir problem “çene eklemi rahatsızlığı” olarak adlandırılır.

Alt ve üst çeneyi birleştiren bağın düzgün şekilde çalışmamasıdır. Bu bağ, vücuttaki en karmaşık yapılı eklemlerden biri olup alt çenenin öne, arkaya ve yana hareket etmesini sağlamakla görevlidir. Bu kas; lif, disk ve kemiklerden oluşan karmaşık yapının gerektiği şekilde çalışmaması sebebiyle olan herhangi bir problem çene eklemi rahatsızlığı olarak adlandırılır.

Nedenleri:

* Çene, ağız veya TMJ’de araba kazası, kavga veya düşme neticesi meydana gelen yaralanma, (Çok büyük bir sandöviçi ısırıyormuş gibi, ağzı çok geniş şekilde açmak da çene ekleminin zarar görmesine sebep olabilir.)

* Çene eklemine çok fazla basınç uygulanmasına sebep olacak şekilde dişi bastırmak veya sıkmak,

* Çene eklemindeki bilye ve oyuk arasındaki yumuşak tamponun veya diskin yerinden çıkması,

* Yaralanamdan kaynaklanan kemik artriti veya römatizmal artrit gibi artritler,

* Kişinin yüz ve çene kaslarını sıkıştırmasına veya dişlerini sıkmasına/gıcırdatmasına (bruksizm)sebep olan stres,

* Kas spazmlarını tetikleyen stres ya da direnç,

* Dişin hizalanmasındaki zayıflık (düzen bozukluğu) (malocclusion),

* Temporomandibular eklem artriti,

* Temporomandibular eklem tümörleri gösterilebilir.

* Romatizmal artrit ve kemik artriti gibi bazı genel tıbbi problemler de temporomandibular eklemi etkileyebilir.

En çok görülen çene eklemi bozukluğu belirtilerinden bazıları şunlardır:

* Kulakların önünden başlayan ve kafanın gerikalanı ile boyna ve omuzlara yayılan başağrısı

* Yüzde yorgunluk hissi,

* Özellikle bir şeyi çiğnediğinizde, konuştuğunuzda ya da ağzınızı geniş açtığınızda kulağın ön bölgesinde meydana gelen ağrı ve kaslarda gevşeklik,

* Ağzı açıp kapadığınızda rastgele oluşan, sanki çene takılıp kalmış hissi,

* Ağzı çok geniş açamama,

* Çenelerin kilitlenmesi, takılıp kalması veya çıkması,

* Ağzı açmayı zorlaştıran yüz kasları spazmı veya dişlerinin normal oturmuyormuş gibi olmasından oluşan ani, rahatsız edici kapanış hissi,

* Ağzı açıp kapadığınızda dişlerde çarpma, takırdama veya çatırdama sesleri veya çenede sürtme hissi,

* Esneme, ağzı genişçe açma veya sakız çiğneme nedeniyle meydana gelen ağrı

* Yüzün bir tarafında şişme

* Bazı kişilerde de ayrıca kulak ağrısı, diş ağrısı, baş ağrısı (genelde migren gibidir), kulaklarda çınlama, göz çevresinde ağrı ve basınç ,baş dönmesi ve duyma problemleri de görülmektedir.

Çene Eklemi Rahatsızlığı  Tedavisi

* Hafif ısı uygulayarak veya kas gevşetici, aspirin veya benzeri tarzda ağrı azaltıcı ya da ağrı kesici ilaçlar almak suretiyle kas spazmlarını ve ağrıyı bertaraf etmek,

* Kişiye özel olarak yapılarak dişlerin üzerine takılan ve böylelikle onların karşı çenedeki dişlere takılmasına engel olmak suretiyle çene sıkma ve gıcırdatmanın zararlı etkilerini azaltıcı, ısırma plağı olarak da adlandırılan bir koruyucu plak (okluzal splint) takmak,

* Çenedeki kas basıncının kontrol etmeye yarayan rahatlama tekniklerini öğrenmek,

* Diş hekiminiz size stresi azaltmak üzere eğitim ya da danışmanlık almanızı önerebilir,

* Çene eklemleriniz etkilenir ve diğer tedavi yöntemleri başarısız olursa, o zaman çene eklemi ameliyatı önerilebilir.

Ortodonti

Ortodonti

Ortodonti; çapraşık dişlerin düzeltilmesi, diş, çene ve yüzdeki uyumsuzlukların giderilmesi ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Ortodontistler; çene kemiğinizin ve dişlerinizin doğru yerde ve doğru konumda yerleşmesini, daha estetik, hijyenik ve fonksiyonel olmasını sağlarlar.

 

Çapraşık dişlerle ağız hijyeni sağlamak daha güçtür ve bu yüzden dişeti rahatsızlıkları ve çürükler daha kolay oluşur.

Çapraşıklıkta ve eklem ilişkisi bozuk olduğunda çiğneme tam yapılamaz sindirim sisteminde bir takım problemler başlar. Alt ve üst dişlerin birbiriyle tam uyumlu olmadığı durumlarda, çene eklemine veya tek bir dişe fazla yük gelerek ağrılı ve tedavisi zor eklem problemlerine yol açabilir. Estetik olarak özellikle bazı vakalarda inanılmaz değişiklikler yaratılabilir:

10-12 yaşından önce ortodontik muayene olunması tavsiye edilir. O yaşlarda yeterince kalıcı diş çıktığından, olası sorunları görmek mümkündür. Ama bütün kalıcı dişler çıkana kadar beklenmemelidir. Ortodontik tedaviye erken yaşta başlamanın birçok avantajı vardır. Örneğin; çocuklar büyürken görülebilecek çene darlıklarında, basit apereylerle damağın genişliği basitçe ayarlanabilir ve  böylece dişlerin daha düzgün çıkması sağlanır. Böyle tedavilerin erken yaşta yapılması ile hastanın ortodontik tedavi başarısı artar, süreç kısalır.

 

Ortodontik tedavi için yaş sınırlaması yoktur(!). Dişleri çevreleyen kemikleri sağlıklı olan herkese ortodontik tedavi uygulanabilir.

ORTODONTİK PROBLEMLERİN NEDENLERİ:

 

1) Beslenme Bozuklukları: Yeterli beslenemeyen kişilerde, çene ve yüz yapısında hacimsel küçülme meydana gelecek ve normal hacimdeki dişler küçük çenelerde gerekli yeri bulamayacakları için çapraşıklıklar, rotasyonlar (dönme), hatta gömüklük olguları görülecektir.

 

2) Ağızdan Nefes Alma: Kronik iltihaplar ve benzeri nedenler, uzun süre devam ederse bademcikler aşırı derecede büyüyebilir. Bu durumda solunum yolları daralır ve nefes alma güçlüğü meydana gelir. Bu güçlüğü yenebilmek ve o bölgedeki hava geçiş yolunu genişletebilmek amacıyla çocuk alt çenesini ve buna bağlı olarak dilini öne alma zorunluluğu duyar. Bu durum, uzun süre devam edecek olursa alt çenenin öne doğru konumu yerleşir. Dil ön dişler arasına girer ve dişlerin sürmelerine engel olursa Açık Kapanış meydana gelir.

3) Parmak Emme: Yeni doğmuş bir bebekte oldukça gelişmiş bir emme mekanizması vardır. Emme içgüdüsü tatmin edilmemiş bir bebek, bu ihtiyacını gidermek için parmak emme gibi  alışkanlıklar edinir. Bu da derin damak ve ön dişlerde aralığa sebep olur.

4) Yalancı Emzik:Yalancı emzikler sürekli olarak kullanıldıkları zaman, etki alanları içindeki dokulara uzun süreli anormal etki yapacağı için o bölgelerde düzensizlik ve çeşitli kapanış bozukluklarına neden olmaktadır(Derin damakve açık kapanış gibi).

5) Yatış Şekli: Yatış şekli, çoğunlukla alt çenenin yatma sırasındaki konumunu belirler. Sürekli üzerine yatılan bölgede atrofi veya deformasyon görülebilir

6) Diş sıkma, tırnak yeme, kalem ısırma, dudak ısırmagibi kötü alışkanlıklar.

7) Süt dişlerinin erken kaybı.

8) Dişeti problemlerine bağlı diş düzensizlikleri.

9) Sürekli dişlerin kaybına bağlı olarak meydana gelen düzensizlikler.

10) 20 yaş dişlerinin öndeki dişleri sıkıştırmasına bağlı düzensizlikler.

11) Genetik olarak yatkınlık.

12) Hormonal düzensizlikler, sistemik hastalıklar.

 

Ortodontik tedavi 2 aşamada gerçekleşir.

1) Aktif aşama –Bu aşama müteharrik-hareketli aparey veya sabit braket kullanarak dişlerin yerine oturması ve kapanışın düzeltilmesini içerir.

2) Koruma aşaması –Bu aşama uzun süre için dişi yeni yerinde tutmak için sabitleyici (retainer) kullanımını içerir

TEDAVİ ÇEŞİTLERİ:

1) SABİT ORTODONTİK APAREYLER: Diş üzerine yapıştırılan braketler ile yapılan tedavi şeklidir. Braketler metal ya da porselenden olabilir. Diş rengindeki porselen braketler estetik olarak hiçbir rahatsızlık vermezler.

2) HAREKETLİ ORTODONTİK APAREYLER:

Hastanın kendisinin takıp çıkarabildiği apareylerdir. Daha basit vakalarda uygulanırlar.

3) ÇENE ORTOPEDİSİ: Alt ve üst çenenin birbirine göre bozulan ilişkilerini küçük yaşlarda yüze takılan özel apereylerle düzeltmeyi amaç edinen bir ortodonti alanıdır. Çoğu zaman ortopedik tedavi (çenelerin uyumu sağlanır) ve ortodontik tedavi (dişlerin kapanış uyumu sağlanır) birlikte yürütülür.

4) ORTOGNATİK CERRAHİ: Ortodontik veya ortopedik tedavi ile düzeltilemeyecek durumlarda ortognatik cerrahiye başvurulur.

 

Çene ve yüzde oluşan bozukluklar doğuştan ya da kaza ve hastalıklara bağlı olarak sonradan ortaya çıkabilmektedir.

 

Çenelerin birbirine ve yüze göre uyumsuzluğu hastalarda hem estetik hem de fonksiyonel rahatsızlıklara yol açmaktadır. Gelişen üstün teknoloji ve plastik cerrahi teknikleri ile bu bozuklukların düzeltilmesi sağlanabilmektedir.

5) ŞEFFAF PLAKLAR İLE ORTODONTİ:

 

Bazı  vakalarda braket kullanmadan, şeffaf plakların kullanımıyla çapraşıklıklar artık düzeltilebilmektedir. Bu hem sosyal yaşam hem de hastanın diş bakımını yapması konusunda daha olumlu bir yöntemdir.

 

İleri yaşlarda işi ve sosyal yaşamı gereği hastaların braket ve diş telleri kullanımıyla ilgili sıkıntıları olabilmektedir.

 

Bu seçenek ortodonti için yeni bir çığır açmıştır.

1148

Ortodontik tedavi öncesi ve tedavi sırasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar:

-Ortodontik tedaviye başlamadan önce çürük dişlerin tedavi edilmesi ve dişetinin tam sağlıklı duruma getirilmesi gerekir.

 

-Tedaviye başlanınca ortodonti uzmanı, koyduğu tanıya göre çocuğa bir aparey uygular. Hekim tedaviye başladıktan sonra hastasını ortalama ayda bir görür.

 

-Hekimin kontroller sırasındaki tavsiyelerine dikkatle uyulmalıdır.

 

-Randevular aksatılmamalıdır.

 

-Apareylerde kırılma, kopma veya ağıza yapışan düzeneklerde çıkma varsa tedavi kesintiye uğrar. Böyle durumlarda hemen hekime başvurulmalıdır.

 

-Pekiştirme tedavisinde bıkkınlık gösterilmemeli; uygulanan aygıt ağıza düzenli takılmalıdır.

 

-Braketler yiyecek ve bakteri plağının kolayca toplanmasına sebep olurlar. Bu yüzden ağız bakımı büyük önem taşır.

 

-Özel ortodontik fırçaların kullanılması da yararlı olur.

 

-Diş ipi kullanmak hijyenin tam sağlanması açısından büyük önem taşır.

 

-Ağız hijyeninizi sağlamak için size yardımcı olacak diğer bir yardımcı materyal ise interdental fırçadır.

Dişeti Hastalıkları

Dişeti Hastalıkları

Dişin etrafındaki dişeti, bağ dokusu ve kemikte oluşan rahatsızlıklarla ilgilenen bilim dalıdır. Periodontolojik tedavi; dişeti hastalığının erken dönemindeki tedavisini, dişler üzerinde bulunan plak ve diş taşının uzaklaştırılmasını ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını kapsar.

 

Bu işlem; dişetinde iltihaba neden olan bakteri ve irritanların uzaklaştırılmasını sağlar ki erken tedavi edilmeyen dişeti hastalıkları, cerrahi tedaviyi gerektirebilirler. Dişeti kanaması ve dişlerin aralanması ile klinikte kendini gösteren diş eti hastalıkları erken tedavi edilerek ve hasta bu konuda bilgilendirilerek toplu diş kayıplarının önüne geçilebilmektedir.

Sağlıklı diş etleri:

* Portakal kabuğu görüntüsünde, açık pembe renkli olmalıdır;

* Dişleri kök başlangıçlarında saran ve konturlarını takip eden muntazam bir dişeti sınırı olmalıdır;

* Kırmızılık, şişkinlik ya da enfeksiyonun olmaması gerekir;

* Normal fırçalama ve ip kullanımıyla kanamaması gerekir;

* Herhangi bir rahatsızlık hissinin olmaması gerekir;

* Sağlam ve sert görüntülüdür.

1(5)

Hastalıklı diş etleri:

* Kendiliğinden ya da fırça-diş ipi kullanırken dişetinde kanama,

* Dişetlerinde kırmızılık, şişlik ve düzensiz bir görünüm,

* Dişetlerine bastırılınca hafif bir ağrı, dişetinden sızan iltihap ve/veya o bölgedeki dişte hassasiyet,

* Dişetlerinde çekilme ve açığa çıkan kök yüzeylerinde hassasiyet,

* Dişeti kenarlarında diş taşları nedeniyle oluşan siyah alanlar,

* Dişlerde sallanma, uzama ve dişler arasında açılmalar,

* Ağzınızı kapattığınızda, kapanışınızdaki değişiklik hissi,

* İltihaba bağlı ağızda koku ve kötü tat,

* Kaşınma hissi (dişetlerinde)

*Sürekli kötü ağız kokusu

*Dişlerden kolaylıkla ayrılabilen, uzaklaşan ve çekilen dişetleri

*Dişler ve dişetleri arasında iltihabi akıntı

*Bölümlü protez uyumundaki değişiklik, bozulma

2(3)
3(7)

Bununla beraber, periodontal hastalıklar hiç bir bulgu vermeden de ileri safhalara ulaşabilir. Bu nedenle düzenli aralıklarla(6 ay) diş hekimine gitmek son derece önemlidir.(!)

Bakteri Plağı:

Dişeti hastalığının temel nedeni bakteri plağı denen dişe sıkıca tutunan, yapışkan saydam bir tabakadır. Tırnağınızla dişinizin üzerini kazıyarak plağı fark edebilirsiniz. Plağın bir miligramında 200 ile 500 milyon arasında bakteri bulunur.

Bunun yanı sıra aşağıdaki faktörler de dişeti sağlığınızı etkilemektedir.

 

–  Sigara

–  Genetik faktörler

–  Hormonal değişiklikler

–  Stres

–  İlaç kullanımı

–  Diş sıkma ve gıcırdatma

–  Diabet (şeker) hastalığı

–  Kötü beslenme

–  Kötü kuron, köprü ve dolgular

–  Kuron köprü materyaline karşı gelişen alerji

DİŞETİ HASTALIKLARININ ÇEŞİTLERİ

GİNGİVİTİS: Dişeti hastalığının en basit formudur. Dişetinin kırmızı ve şiş olmasına neden olur. Dişeti çabuk kanar. Genellikle bu safhada hasta pek fazla rahatsızlık duymaz. Profesyonel tedavi ve iyi bir bakımla dişeti sağlığı tekrar kazanılabilir. Eğer ağız bakımı alışkanlıklarınız yetersizse, gingivitis periodontitise doğru ilerlemeye başlar.

 

AGRESİF PERİODONTİTİS: Bu tipte, ilk bakışta bir problem yokmuş gibi görünür. Fakat tam tersine hastalığın agresif, yıkıcı bir şekilde ilerlemesi söz konusudur. Yapılan diş eti tedavisine cevap vermeyebilir ve antimikrobiyal (antibiyotik) tedavi ile desteklenmesi gerekebilir.

 

KRONİK PERİODONTİTİS: Dişin destek dokularındaki iltihap sonucu ilerleyici nitelikte ataşman (diş ile diş eti arasındaki doku) ve kemik kaybı mevcuttur. Dişetlerinde cepler ve çekilme ile karakteristiktir. En çok görülen periodontitis çeşitidir. Daha çok yetişkinlerde görülmesine karşın her yaşta olabilir. Ataşman kaybı genellikle yavaştır fakat hızlı ilerleme periodları da görülebilir.

 

SİSTEMİK BİR HASTALIĞIN GÖSTERGESI OLARAK ORTAYA ÇIKAN PERİODONTİTİS: Şeker hastalığı gibi….

 

NEKROTİZAN PERİODONTİTİS: Alveoler (dişi çevreleyen kemik dokusu) kemikte, periodontal ligamentte (diş ile kemik arasındaki lifler) ve diş eti dokusunda nekrotizan karakterde iltihap vardır. İmmun sistemin baskılandığı, kötü beslenmenin olduğu ve AIDS virüsü taşıyan kişilerde daha sıklıkla gözlemlenir.

Diş eti tedavileri:

 

Dişeti hastalığının tedavisinde diş ile dişeti arasında meydana gelen ceplerin derinliğinin özel bir alet vasıtasıyla ölçülmesi gereklidir. Bu ceplerin miktarına ve derinliğine göre teşhis konulur ve tedavi planlanır. Derin cepler dişeti hastalığının hızla ilerlemesi için uygun bir ortam hazırlayacağından yapılacak olan tedavide amaç bunların mümkün olduğunca sığlaştırılmasıdır. Çünkü derin ceplerin içine yerleşen mikroorganizmaların fırçalama ve diş ipi kullanımı ile sizin tarafınızdan tamamıyla temizlenmesi imkansızdır.

DİŞ TAŞI TEMİZLİĞİ  VE KÖK YÜZEYİ DÜZLEŞTİRİLMESİ(KÜRETAJ)

 

Dişeti hastalıklarının tedavileri arasındaki en yaygın ve koruyucu yöntemdir. Diş taşı temizliğinde tartar ve plak olarak da adlandırılan diş taşlarının uzaklaştırılır. Plak yapışkan bir maddedir ve büyük çoğunluğu bakterilerden oluşur. Plağın zaman içinde sertleşmesi ile diş taşları oluşur. Plak ve diş taşları diş yüzeyine, özellikle de dişeti sınırının altında bulunan kök yüzeyine tutunurlar. Plak pürüzlü yüzeye tutunma eğiliminde olduğundan kök yüzeylerinin düzleştirilmesi gerekir. Bu işlemde tüm diş taşları temizlenir ve kök yüzeyi üzerindeki düzensizlikler giderilir.

Hastalığın erken dönemlerinde özellikler gingivitiste, durumun kontrol altına alınabilmesi için bu tedavi yeterlidir. Ancak ileri düzeydeki vakalarda bu işlem tedavinin ilk basamağı olabilir. Bazı hastalarda bu işlem rahatsızlık verebileceği için, bu hastalarda çalışılacak alana lokal anestezi uygulanabilir.

1144

Diş taşı temizliği ve kök yüzeyi düzleştirmede ultrasonik aletler ve el aletleri kullanılır. Ultrasonik aletler hava basıncı ya da elektrik ile çalışırlar. İki bileşenleri vardır. Birincisi nispeten keskin olmayan metal bir uçtur. Bu uç yüksek frekansta titreşir ve diş üzerindeki plak ve diş taşlarını yüzeyden uzaklaştırır. İkinci bileşen, su ile yıkama sistemidir ki metal ucun çalışırken soğuması ve dişten çıkan artıkların uzaklaştırılmasına yardım eder. El aletleri keskin kenarlara sahiptir ve bu kenarlar dişe yaslanarak diş yüzeyindeki diş taşları uzaklaştırılır. Bu el aletlerine scaler ve küret adları verilir. Farklı dişler ve aynı dişin farklı yüzeyleri için çeşitli şekil ve büyüklükte olup, motorlu aletler değildirler.

 

Öncelikle geniş plak ve diş taşları dişin kuron ve kök yüzeyinden ultrasonik aletler ile uzaklaştırılır. El aletleri kalan tüm materyalin uzaklaştırılması ve kök yüzeylerinin düzleştirilmesi için kullanılır. Diş hekimi dişeti sınırı altında çalışıyorken, plak ya da diş taşlarını göremez. Ancak, kök yüzeyinin pürüzlülüğü onu yönlendirir.
Tedaviden sonra birkaç gün içinde kaybolabilecek sıcak-soğuk hassasiyeti ve hafif ağrı olabilir. Ağrının ortadan kaldırılması için ağrı kesiciler kullanılabilir.

GİNGİVEKTOMİ VE GİNGİVOPLASTİ:
Gingivektomi, dişeti dokusunun cerrahi olarak uzaklaştırılması işlemidir. Gingivoplasti ise diş çevresindeki sağlıklı dişeti dokularının şekillendirilmesidir.

 

Gingivektomi dişeti hastalığının tedavisi için geliştirilmiş bir tedavidir. Günümüzde aynı zamanda estetik düzenlemeler için de kullanılmaktadır. Dişeti dokusunun uzaklaştırılması için iki neden vardır. Diş ile dişetleri arasında oluşan dişeti ceplerinin bulunması ilk nedendir. Bu alanlarda yemek artıklarının ve bakteri kolonilerinin birikmesi ile temizleme zorluğu ortaya çıkar. Bu cepler sadece dişeti dokusu içeriyor ise gingivektomi ile uzaklaştırılabilirler. Bazı durumlarda diş çevresinde çok fazla miktarda dişeti olabilir. Bu da diş ve dişetinin temiz tutulmasını engelleyen bir durumdur. Aynı zamanda kozmetik bir problemdir. Ciddi vakalarda çiğneme ve konuşmayı etkileyecek boyutta olabilmektedir. Epilepsi ilaçlarında olduğu gibi bazı ilaçlar aşırı dişeti büyümelerine neden olabilmektedir. Bazen açık bir neden olmayabilir.

 

Gingivoplastinin yardımı ile yeniden şekillendirilen dişetleri daha doğal bir görünüme sahip olur. Genetik, hastalık ya da travma nedeni ile şekli bozuk ya da asimetrik dişetleri bu işlem ile düzeltilebilir.
Bu işlem aynı zamanda sadece kozmetik gereksinimler nedeni ile de yapılabilir. Gingivoplasti genellikle tek başına uygulanır. Ancak bazı durumlarda gingivektomiden ya da dişeti sınırında dişetine eklenen greft uygulamasından sonra da uygulanabilmektedir.

 

Gingivektomi ve gingivoplastiden önce var olan dişeti ceplerinden diş taşlarının uzaklaştırılması için diş taşı temizliği ve kök yüzeyi düzleştirme gerekebilir.
Gingivektomi ve gingivoplastiler genellikle el aletleri ile yapılır. Ama aynı zamanda elektro cerrahi aletleri, lazer ve/veya döner aletler ile de yapılabilmektedir.

 

Dişetlerinin uyuşturulması için lokal anestezi yapılır.

 

İyileşme periyodu sırasında, ağız içi temiz tutulmalıdır.

 

FLAP OPERASYONU Periodontal cepler küretaj ve kök yüzeyi düzleştirilmesi ile sığlaştırılamıyorsa cerrahi olarak cebi oluşturan dişeti çıkartılır.

 

Dişeti flep cerrahisinin amacı dişeti hastalığının (periodontitis) tedavi edilmesidir. Bu işlem orta ya da ileri düzeyde dişeti hastalığı olan kişilere tavsiye edilir. Dişeti enfeksiyonu cerrahi olmayan bir yöntem ile ortadan kaldırılamıyor ise dişeti flep cerrahisi kullanılır. Dişeti flep cerrahisi, başka bir işlem olan kemik cerrahisi ile birlikte de uygulanabilir.

 

Bölge öncelikle lokal anestezi ile uyuşturulur. Dişetleri bir el aleti yardımı ile dişlerden ayrılır. Böylece periodontist köklere ve dişi destekleyen kemik dokusuna direkt olarak ulaşabilir. Sonra enfekte dokular dişler ardından ve kemikteki deliklerden (defektler) uzaklaştırılır. Diş taşı temizliği ve kök yüzeyi düzleştirme işlemleri uygulanır. Kemikte defektler mevcutsa, kemikler yeniden şekillendirilerek düzeltilebilir. Bu işlem sırasında kemik köşeleri, Er:YAG lazer ya da döner aletler kullanılarak yumuşatılabilir. Bu işlemlerden sonra, dişetleri yeniden dişler üzerindeki yerlerine yerleştirilerek dikişler ile sabitlenir.

 

Cerrahi uygulanan alan iyileşirken bu alanın olabildiğince temiz tutulması çok önemlidir. Geri kalan alanlardaki dişlerinizi fırçalamaya ve diş ipi kullanmaya devam etmeniz gerekmektedir.

 

Periodontal bandaj cerrahi alanın korunması için kullanıldıysa, plağın yumuşak bir biçimde dişlerden uzaklaştırılması sağlanmalıdır. Periodontal cerrahi sonrasında genellikle klorheksidinli antimikrobiyal ağız gargaraları reçete edilir. Bu gargaralar plağın kaldırılmasını sağlamaz ancak bakterilerin ölmesine ve ağızdaki iyileşmeye yardımcı olur.

KURON BOYU UZATMA OPERASYONU Dişlerin (ağız içerisinde görünen kısımlarını) dişeti seviyesinin üstünde kalan kısımlarını uzatmak amaçlı yapılan basit bir işlemdir.

 

Periodontal cerrahi girişimlerde, klasik cerrahi yöntemlerin yanı sıra artık Yumuşak Doku Lazerleri  başarılı bir şekilde kullanılmakta ve etkin sonuçlar alınmaktadır

 

DOKU GREFTLERİ

Yumuşak doku greftleri: Diş fırçasının yanlış kullanılması, anatomik hatalar ya da dişeti hastalıkları sebebiyle bir veya birkaç dişte meydana gelen belirgin dişeti çekilmelerinin, ağzın farklı bir bölgesinden (genellikle damak) alınan yumuşak doku parçasıyla örtülmesi işlemidir.

 

Sert doku greftleri: Flep operasyonları esnasında kemik kaybının ileri boyutta olduğu bölgelerde yapay veya doğal kaynaklı kemik tozu uygulamaları ile kemik yapımı uyarılır.

  • 1
  • 2
  • 3

Son Yazılar

  • Gülüşünüzü Yeniden Tasarlamak İster misiniz?
  • Ortodonti
  • Diş Hekimi İle İlk Buluşma
  • Hayatın İlk Adımlarında Ağız Bakımı
  • Gökkuşağı Renklerinde Mutlu Süt Dişleri
  • Çocukların Ağız ve Diş Sağlığında Ebeveynin Görevleri
  • Tedavi Sırasında Anne Babaya Düşen Görevler
  • Estetik Diş Hekimliğinde İlk Adımlar
  • Laminalarla Yepyeni Gülüşler
  • Diş Beyazlatma / Bleaching
  • Metal Desteksiz Porselenler ile Estetik Gülüşler
  • Estetik Amaçlı Diş Eti Uygulamaları
  • İmplant
  • İmplant Korkusuna Son
  • İmplant Bakımı

En Çok Okunanlar

Gülüşünüzü Yeniden Tasarlamak İster misiniz?
02 May 2019
Biberon Çürüğü Nedir?
01 May 2019
Porselen Laminalar ile Yepyeni Bir Gülüş
02 May 2019
Şeffaf Plaklar ile Ortodontik Tedavi
02 May 2019
Sağlıklı Diş ve Diş Etleri için Diş Taşı Temizliği
02 May 2019
Tam Seramik Kaplamalar ile Mükemmel Estetik
02 May 2019
Yağmurdent

Web sitesindeki tüm bilgiler diş hekimliğinde uygulanan tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirme amacı taşımaktadır ve destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.

Copyright © Yağmurdent 2019. Tüm hakları saklıdır.

Tasarım LigonaReklam