Başımızın püsküllü derdi diş sızlamaları birçok etkene bağlı olarak meydana gelebilir, tedavi yöntemleri de bu etkene özel olarak seçilip uygulanır.
Akla ilk gelen, dişler üzerindeki aşınmalardır. Bu aşınmalar çürükler ve iyi fırçalamamaya bağlı olabileceği gibi, aşırı sert ve yatay fırçalama mine üzerinde bir süre sonra madde kaybı yaşanmasına sebep olmaktadır.
Aşınmalar ilk başta hacimsel bir görüntü vermeseler de dişlerin diş eti ile birleştiği boyun bölgelerinde hafif renk değişimleri ile kendilerini belli etmeye başlarlar. Kendini koruyan en sert mine tabakası deforme dişin, daha içteki yumuşak olan dentin tabakası hızla erimeye devam eder. Bu da bir süre sonra dişlerin boyun bölgelerinde görülebilecek oyuklar oluşmasına sebep olur.
Bir başka aşınma nedeni de diş sıkmaya bağlı olarak meydana gelen basınçlar sonucunda dişlerin minesinde meydana gelen çatlaklardır. Bu çatlaklar özellikle dişin kole dediğimiz boyun bölgelerinde minik atmalara sebep olur. Bu bölge dişin görünen kısmındaki kılıfı mine ile kemik içinde kalan kökün kılıfı olan sementin birleşme noktasıdır. Dolayısıyla zincirin en zayıf halkası bu bölgedir. Diş sıkma ve gıcırdatma basınçları karşısında bu çatlak ve atmaların boyutları büyüyebileceği gibi, bazı dişlerde çok ciddi kırıklar bile meydana gelebilmektedir.
Bir diğer diş sızlaması nedeni ise beslenme alışkanlıklarındaki yanlış tercihlerdir. Asitli yiyecek ve içecekler, mine yüzeyinde erimelere yol açar. Bu erimeler çürükler için hazır ortam oluşturup, dişlerin sağlığı ve hayatı için olumsuz etken meydana getirmektedir.
Diş sızlamalarının engellenmesi ve tedavisi için yapılması gereken şey, öncelikle buna sebep olan asıl nedeni doğru bir şekilde tespit etmektir. Yapılan tespitten sonra bazı özel jellerin kullanımından, dolgulara, koruyucu amaçlı uygulamalara kadar çeşitli tedavi yöntemleri ile bu şikayetlerden kurtulmak mümkündür.
Web sitesindeki tüm bilgiler diş hekimliğinde uygulanan tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirme amacı taşımaktadır ve destek sağlamak içindir. Hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi, tanı ve teşhis koyması yerine geçmez.