Başarılı bir tedavi için en önemli şey ailenin uyumluluğu ve hekim ile iş birliği içinde olmasıdır. Öncelikle aileler, çocukları sorunları olmadan, kontrol amaçlı olarak hekime getirmelidir.
Sağlıklı bir hayatın temel şartlarından birinin düzenli hekim kontrolü olduğunu hem kendileri unutmamalı hem de çocuklarına öğretmelidirler. Problemler ortaya çıktıktan sonra hekime gelmek, zaten şikayeti olan bir çocuğun gözünde hekimi daha da korkutucu hale getirir. Tedavi sürecinde de ebeveynlerin sabırlı olması gerekmektedir.
Çocukların aşması gereken korkuları olduğu unutulmamalıdır. Birçok kez hiçbir tedavi yapılmadan çocuk sadece oyun ve tanışma amaçlı olarak gelip gidebilir. Asla yapılmaması gereken şey çocuğu zorlamaktır.
Çocukken yapılan tüm zorlamalar ileriki yaşlarda korku olarak geri dönmektedir. Bugün diş hekimi korkusunun temeli olumsuz çocukluk anılarına dayanmaktadır.
Çocuğun ebeveyn tarafından motive edilmesi, tedavinin şart olduğu, bu konuda ancak hekimin ona yardımcı olabileceği, anne babanın elinden gelen şeyin ancak zamanında doktora götürmek olduğu anlatılmalıdır. Motivasyon amaçlı bile olsa “korku, acı” gibi olumsuz kelimeler asla kullanılmamalıdır. Çocuk “acımayacak, korkmaya gerek yok” gibi cümlelerden sadece olumsuz olan kelimeleri alır ve bilinçaltına yerleştirir. Tedavi sırasında çocuğa bir birey olduğunu hissettirerek aşırı korumacı tavırdan uzak durulmalı, hekim ile çocuk klinikte yalnız bırakılmalıdır. Asla acele edilmemeli, sabırla randevulara sadık olarak gelinmelidir.